'diyalogu' mu 'diyaloğu' mu?

  • 'diyalogu' mu; 'diyaloğu' mu? 
  • Aynı şekilde 'biyologu' mu; 'biyoloğu' mu? 

‘g’ ile biten sözcüklerin, hal eki almış halleri nasıl yazılıp okunur? 

1. Spiker Ülkü Giray, ‘Türkçeyi Güzel Konuşma ve Okuma Kılavuzu’ kitabında, yabancı dillerden Türkçeye girmiş sözcüklerin sonundaki ‘g’lerin, hâl eki alınca 'ğ' olmayacağını, dolayısıyla ‘biyologu’, ‘arkeologa’, ‘sosyologun’ dememiz gerektiğini belirtiyordu. 

2. TDK (Türkçe Sözlük ve Yazım Kılavuzu) bu tür sözcüklerin (ünlü ile başlayan) ekli hallerinin '–ğu' olması gerektiğini söylüyor: "arkeolog, -ğu" "monolog, -ğu" "ürolog, -ğu"

3. Bu sadece yazım kuralı değil; bana göre söyleyiş de böyle olmalı. 
Zira 'monologu' yazmak bugünkü Yazım Kuralları'na aykırı olduğu gibi, 'monologu' demeye çalışmak Türkçe söyleyiş ahengimiz açısından da oldukça zor, zahmetli. Dil, söylerken, kabul edilmiş belirli kurallar çerçevesinde, kolay olana kaçar. 

4. Ülkü Giray; aslı 'g' olan sesin yabancı dilden geçen bazı sözcüklerde örneğin coğrafi, fotoğraf, olarak yazılmış olsa da 'program'ın 'proğram'; 'propaganda'nın 'propağanda' olamayacağını da söylüyor. Elbette doğru. 
Bu ses ortada yer aldığı için ek alıp ses olayı meydana getirecek bir durum yok.

5. Lakin son sesi 'g' olanlara gelince:
'g' sert olmadığı için ek alınca 'ğ'ye dönüşebilmesine ünsüz yumuşaması diyemeyiz. 

  • İngilizce Fransızca kökenli +log (logue) eki almış uzmanlık anlamı veren bu sözcükleri telaffuz ederken dikkat edelim: son sesi, süreksiz damak ünsüzlerinden yumuşak olan 'g' ile değil, sert olan 'k' ile söylüyoruz. Dolayısıyla söyleyişte bir 'k' var. Örneğin TDK Sesli Sözlükte 'monolog' sözcüğünü dinleyelim. 
  • En azından söyleyişte bir sertleşme olduğu için, doğal olarak ek alınca yumuşamaya gidilmiş. Yazım Kılavuzu'nda da bu yaygınlık dikkate alınmış ve '-ğu' denmiş. 
  • Word programının eski sürümleri 'biyologun' önerisini yaparken yeni sürümleri bu sözcüğün 'biyoloğun' olması gerektiğini söylüyor.
  • DOLAYISIYLA ŞÖYLE SÖYLEMEK DAHA DOĞRU:
    "psikoloğu, biyoloğa, nöroloğu, kardiyoloğa, pedagoğa, jeoloğun, antropoloğun, arkeoloğu, dermatoloğu, etimoloğun, fizyoloğa, müzikoloğun, radyoloğun, sismoloğun, sosyoloğa, üroloğa, hematoloğun" (l'ler de incedir unutmayalım)
  • Yine '+log' ekinin benzer bir versiyonuyla oluşmuş ve bu defa söz, konuşma, seçme, ayırma, sayma anlamlarını muhtevi şu sözcüklerde de söyleyişte yumuşatma yapabiliyoruz: 
    "monoloğun, diyaloğa, kataloğun…"
  • Fakat 'sinagog' sözcüğünde bir yumuşatmadan bahsedilmiyor. Belki ilerleyen yıllarda 'sinagog, -ğu' şeklinde yer alacaktır Yazım Kılavuzunda. 
  • Yine dilimize dışarıdan gelmiş, sonunda g sesi olduğu halde kendinden önce ünsüz bulunan sözcükler var; bunları k olarak yazıp söylemiyoruz ve ünlü ek aldığında da yumuşatma yapmıyoruz: "diftongu, aysbergin, brifinge, bumerangın, mitinge…"
Share Share Editor: editor | Posted: 2015/11/10 | Views: 42476

Comments

6 + 4 =
Ana Sayfa | Arama | İletişim

Bu site Net Diksiyon © ürünüdür. İçerdiği bilgiler, (kitap, yazılı dokuman, web sitesi vs. olarak) izin almadan yayınlanamaz.

Editor