[Resmî (hukuk, protokol vb.) dilde kullanılan bazı eski sıfat ve isimler]
- TEŞRİF: (isim) Bir yeri onurlandırma. "Dünyayı teşriflerinin yıl dönümü vesilesiyle...", "Sayın Bakanın kürsüyü teşriflerini arz ederim", "Hanemizi teşrif ettiler." ('Dünyaya teşrif' değil)
- MÜTEAKİP: (Zarf) Birbiri ardınca gelen, birbirini tâkip eden. "Cenaze, İkindi namazını müteakip" ('Namazına müteakip' değil)
- HAİZ: (Sıfat) Sahip, malik taşıyan. "Bu vasıfları haiz öğretmenler arıyordu" ('Vasıflara haiz' değil)
- MUHTEVİ: (Sıfat) Kendinde toplayan, içine alan, kapsayan. "Bu belge tüm emirleri muhtevidir." ('Anlamlara muhtevi' değil)
- HAVİ: (Sıfat) İçine alan, içinde bulunduran, içeren. "Zehirli maddeleri havi kaplar..." ('Maddelere havi' değil)
- CAMİ: (Sıfat) Toplayan, bir araya getiren, bir arada bulunduran. "Meseleyi efradını cami bir şekilde izah etti.." efradını cami" "Tüm şartları cami bir piyes yazıldı." ('Hepsine camidir' değil)
- DERUHTE ETMEK: Üzerine almak, üstlenmek, yüklenmek. "Devlet kademesinde fevkalade ehemmiyeti haiz vazifeleri deruhte etmiş bir insandı" ('Vazifelere deruhte etti' değil)
Nisan Kumru